Hissetmek mi, Bilmek mi?

### **Ana Başlık: Sinan Canan ile Açık Beyin - Hissetmek mi, Bilmek mi?**


#### **Giriş ve Programın Tanıtımı**


* Program, Prof. Dr. Sinan Canan'ın sunumuyla, insanın "fabrika ayarlarına" daha yakından bakmayı hedefliyor.

* Sinan Canan, biyolog, sinirbilim uzmanı, akademisyen ve yazar gibi birçok kimliğiyle tanıtılıyor ve seyircilerin alkışlarıyla sahneye çıkıyor.

* Sunucu, programın 72. bölümünde olduğunu belirterek, "Açık Beyin" formatının temel amacının, tek bir konu olan "insanı" seyircilerle interaktif bir şekilde, nereye gideceği belli olmayan bir sohbetle ele almak olduğunu vurguluyor.


#### **Bölüm Konusu: Hissetmek mi, Bilmek mi?**


* Bu bölümün ana konusu, "Hissetmek mi daha önemlidir, bilmek mi?" sorusu etrafında şekilleniyor.

* Bilginin çok kutsandığı bir çağda yaşadığımız belirtilerek, duygularla mantık arasındaki denge sorgulanıyor.

* Rene Descartes'ın meşhur "Düşünüyorum, öyleyse varım" sözüne atıfta bulunularak, sadece düşünmenin ve bilmenin insan olmak için yeterli olup olmadığı tartışmaya açılıyor.


#### **Mantık ve Duyguların Uyum İçinde Olması**


* Program, mantık ve duyguların birbiriyle uyum içinde nasıl çalışabileceği üzerine odaklanıyor. John Lennon'un "Hayat, sen başka planlar yaparken başına gelenlerdir" sözüyle, hayatın her zaman planladığımız gibi gitmediği ve esnek olmanın önemi vurgulanıyor.

* Seyircilerden gelen "Karar verirken kalbimi dinlemek bir savunma mekanizması mı, yoksa sezgisel bilgelik mi?" sorusuna karşılık, her durumda sadece kalbi dinlemenin doğru olmayabileceği, aklı da yanına almanın gerekliliği "Yüreğinin götürdüğü yere aklınla git" sözüyle özetleniyor.

* Öz disiplinin fazlasının, hayattan haz almayı engelleyebileceği ve bunun da bir sorun olduğu belirtiliyor. *Homo Sapiens*'in "lezzet alan, tadına varabilen insan" anlamına geldiği hatırlatılarak, haz duygusunun insan için önemi vurgulanıyor.


#### **Duyguların Oluşumu ve Duygu Okuryazarlığı**


* Duyguların nasıl oluştuğu basit bir süreçle açıklanıyor: Dışarıdan bir veri (bilgi) alınır, beyin bu veriyi geçmiş anılar ve inançlarla değerlendirir, bir sonuç çıkarır ve vücuda sinyaller gönderir.

* Bizim "hissettiğimiz" şey, aslında beynin bu değerlendirmesi sonucu vücutta oluşan tepkilerdir. Duygu, bedenin bir tepkisidir ve bu tepkinin fark edilmesine "his" denir.

* "Duygu okuryazarlığı" kavramı tanıtılıyor. Bu, kişinin kendi duygularının ve hislerinin kökenindeki kodları (inançlar, anılar) anlaması ve tanıması anlamına gelir.


#### **Kendimizle Barışık Olmak: Rikkat ve Öz Şefkat**


* Psikolojide yeni bir kavram olan "Kindfullness" (Nezaket Dolu Farkındalık) tanıtılıyor ve bunun kadim kültürümüzdeki karşılığının "Rikkat" kelimesi olduğu belirtiliyor. "Dikkat" aklın, "Rikkat" ise kalbin odaklanmasıdır.

* Kendimizle ilişkimizi anlamak için içsel konuşmalarımıza dikkat etmemiz gerektiği vurgulanıyor. Bir hata yaptığımızda kendimize nasıl davrandığımız (kendimizi suçlama, başkasını suçlama veya kabullenme), öz imajımızı ortaya çıkarır.

* İçsel konuşma, öz şefkatin bir parçasıdır. Kendimize karşı nazik, anlayışlı ve şefkatli olmak ("öz rikkat" veya "öz şefkat"), duygusal ve zihinsel sağlığımız için kritik bir öneme sahiptir. Bu, bizi daha dengeli ve bilge yapar.


#### **Sonuç ve Gelecek Bölüm**


* Hayata uyum sağlamak için akıl ve mantığın sınırlarını iyi bilmek, duyguları ve hisleri doğru anlamak ve hepsini yerli yerinde kullanmak gerekir.

* Bunun için en önemli pratiklerden biri, "Savaşa hazırlık, barış zamanında yapılır" ilkesiyle, sakin zamanlarda kendimizi ve duygularımızı anlamak için çaba göstermektir.

* Program, bir sonraki bölümün "Bir derdim var - Sinan Canan'a soruyorum" formatında, seyirci sorularıyla şekilleneceğini duyurarak sona eriyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar