Enam Suresi 32
Harika bir soru. En'âm Suresi 32. ayet, Kur'an'ın temel mesajlarından birini çok veciz bir şekilde özetler. Bu ayetin hikmetini ve ilahi mesajını birkaç katmanda inceleyebiliriz:
Arapçası: وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌۜ وَلَلدَّارُ الْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لِلَّذ۪ينَ يَتَّقُونَۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Meali: "Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Takva sahibi olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"
Ayetin Hikmeti ve İlahi Mesajı
1. Dünya Hayatının Gerçek Doğası: "Oyun ve Eğlence"
Geçicilik: Oyunlar başlar ve biter. Hiçbir oyun sonsuza dek sürmez. Dünya hayatı da tıpkı bir oyun gibi geçicidir, sonludur. İnsanı asıl ve kalıcı olana hazırlayan bir ara duraktır.Aldatıcılık: Oyunlar, insanı gerçeklikten koparıp kendi kuralları ve hedefleri içine çeker. Dünya hayatının zenginliği, makamı, şöhreti ve zevkleri de insanı asıl amacından (Allah'a kulluk ve ahiret hazırlığı) alıkoyabilir. Bu "eğlence", insanı oyalayan ve unutturan bir nitelik taşıyabilir.Ciddiyetsizlik: Bir oyunun sonucu, gerçek hayatta kalıcı bir etkiye sahip değildir. Dünya hayatında elde edilen başarılar veya yaşanan kayıplar da ahiretin ebedi hayatı yanında önemsiz ve değersiz kalır. Bu, dünyayı küçümsemek değil, ona doğru değeri biçmektir.Bir Rol Üstlenme: Oyunda herkes bir rol üstlenir. Dünya hayatında da kimimiz zengin, kimimiz fakir, kimimiz yönetici, kimimiz çalışan rolündeyiz. Ancak bu roller, oyun bittiğinde (ölüm geldiğinde) sona erer. Asıl olan, bu rolü nasıl oynadığımız, yani imtihanı nasıl verdiğimizdir.
2. Ahiret Yurdunun Üstünlüğü: "Daha Hayırlıdır"
Ebedilik: Dünyanın geçiciliğine karşılık ahiret sonsuzdur.Gerçeklik: Dünyanın aldatıcı ve oyun benzeri yapısına karşılık ahiret mutlak gerçektir.Mükemmellik: Dünyadaki nimetler kusurlu, eksik ve geçicidir. Ahiret nimetleri ise kusursuz, tam ve kalıcıdır. Orada ne keder, ne hastalık, ne de yaşlılık vardır.
3. Bu Üstünlüğün Şartı: "Takva Sahipleri İçin"
Takva Nedir? Takva, sadece Allah'tan korkmak değil, aynı zamanda O'na karşı derin bir sorumluluk bilinci taşımaktır. Bu bilinçle günahlardan sakınmak, emirlerini yerine getirmek ve hayatını Allah'ın rızasına göre düzenlemektir.Sebep-Sonuç İlişkisi: Bu, Allah'ın bir lütfudur. Bu dünyada takva ile yaşayanlar, yani sorumluluk bilinciyle hareket edip ahirete yatırım yapanlar, o yatırımın karşılığını ahirette en güzel şekilde alacaklardır. Kısacası, ahiretin güzelliği, bu dünyada sergilenen takvaya bağlıdır.
4. Akla Yapılan Vurgu: "Hâlâ Aklınızı Kullanmayacak Mısınız?"
Rasyonel Bir Çağrı: İslam, körü körüne bir inanç talep etmez. İnsanı düşünmeye, akletmeye ve mantıklı sonuçlar çıkarmaya davet eder. Ayet adeta şöyle der: "Bir yanda sonlu, geçici ve aldatıcı bir hayat; diğer yanda sonsuz, gerçek ve mükemmel bir hayat var. Akıllı bir insan hangisini tercih eder? Bu basit gerçeği anlamak için daha ne bekliyorsunuz?"Materyalizme Eleştiri: Bu soru, sadece ahireti inkar edenlere değil, aynı zamanda ahirete inandığını söylediği halde dünya peşinde koşanlara da bir uyarıdır. Davranışlarıyla inançları çelişen kişilere "Yaptığınız akıl kârı mı?" diye sorar.
Özetle
Dünya, ciddiye alınması gereken bir imtihan yeridir ama bir oyun gibi geçicidir; ona bağlanıp kalınacak bir yer değildir. Asıl hedef, kalıcı ve gerçek olan ahiret yurdudur. Bu hedefe ulaşmanın anahtarı "takva", yani Allah'a karşı sorumluluk bilincidir. Bu gerçeği idrak etmenin yolu ise aklı kullanmak ve derinlemesine düşünmektir.
Yorumlar
Yorum Gönder